Başbakan Yardımcılığı, Turizm ve Çevre Bakanlığı’na bağlı Çevre Koruma Dairesinin hazırladığı, 142/2021 sayılı “Flora ve Fauna ile ilgili yasaklanmış faaliyetlerin bilimsel araştırma, muhafaza, kamu sağlığı ve güvenliği amaçları için gerçekleştirilmesine izin verilmesine ilişkin kural ve prosedürler Tüzüğü” ne uygun olarak üniversite/kurumların “deniz kaplumbağalarını izlemek ve bilimsel araştırma yapmak” amacıyla Dairemize sundukları müracaatlar değerlendirilmiştir.
Buna göre 2021 yılında, Karşıyaka ve Karpaz sahilleri Taşkent Doğa Parkı ve Humboldt Üniversitesi işbirliğinde, Akdeniz ve Alagadi sahilleri SPOT(Kuzey Kıbrıs Kaplumbağaları Koruma Cemiyeti), Gazimağusa körfezi DAÜ Sualtı Araştırma Merkezi tarafından deniz kaplumbağaları izleme ve araştırma çalışmaları yürütülmüştür.
Karpaz Yarımadası’nda gerçekleştirilen çalışma ile toplam 855 yeşil deniz kaplumbağası, 13 iribaşlı deniz kaplumbağası yuvası tespit edilmiştir.
Yapılan bilimsel çalışmalar, Akdeniz Deniz Kaplumbağası Yönetim Bölgesi’ndeki iribaşlı deniz kaplumbağası yuva sayısını 8.179, yeşil deniz kaplumbağası sayısını ise 2.204 olarak raporlamaktadırlar (Casale ve diğerleri, 2018), (Taşkent Doğa Parkı Raporu-2021).
Karpazda tespit edilen yuvaların Akdeniz’de bulunan yuva sayısına oranları yeşil deniz kaplumbağası ve iri başlı deniz kaplumbağası için sırasıyla, %38.7 ve %0,16 olarak hesaplanmıştır. Bu durum özellikle Karpaz Yarımadası’nın Akdeniz’de bulunan yeşil deniz kaplumbağası üreyen nüfusu için önemini bir kez daha gözler önüne sermektedir (Taşkent Doğa Parkı Raporu-2021).
2020 yılında Karpazda tespit edilen yuva sayıları 1162 Chelonia mydas, 27 Caretta caretta olmuştu.
2021 yılında yapılan çalışmalar sonucunda Karşıyaka Kumsalı’nde 42 adet iribaşlı deniz kaplumbağası, 4 adet yeşil deniz kaplumbağası olmak üzere toplam 46 yuva bulunmuştur. Bu yuvaların 3 tanesini su basmış, 10 yuva kısmi veya tamamen predasyona uğramıştır. Yuvaların 32’si olası bir su baskınına karşı taşınmıştır.
2020 yılında Karşıyaka kumsalı için 81 Caretta caretta, 3 Chelonia mydas yuvası kaydedilmişti.
2021 yılında, Alagadi ve Akdeniz kumsallarında, 1488 toplam yuva tespiti yapılmıştır. 582 Chelonia mydas, 782 Caretta caretta, 124’ünün hangi türe ait olduğu tayin edilememiştir. 2020 yılında aynı sahillerde (Alagadi ve Akdeniz) 455 yeşil kaplumbağa ve 241 Caretta caretta yuvası tespit edilmişti.
Gazimağusa körfezi 2021 yılında 366 Caretta caretta, 2 Chelonia mydas yuvası kaydedilmiştir.
2020 yılında aynı sahilde 191 Caretta caretta yuvası tespit edilmişti.
Deniz kaplumbağaları yuvalama sahilleri, Çevre Yasası ile oluşturulan biyolojik çeşitlilik ağı kapsamında bulunmaktadır.
Deniz kaplumbağaları yuvalama sezonu olan Mayıs- Ekim ayları arasında deniz kaplumbağalarının kullandığı sahillerde Çevre Koruma Dairesi tarafından belirlenen bazı kurallara uygun hareket edilmelidir.
• Denizden itibaren 35 metrelik alan içine şemsiye dikmeyin, kumsalı kazmayın.
• Kumsaldan görünen ışıkları perdeleyin.
• Kumsalda eşya/çöp bırakmayın.
• 1 millik sahil şeridi içerisinde tekne vb ile 5 mil/saat üzerinde hız yapmayın.
• Kumsala motorlu taşıtla girmeyin.
• Kumsalda gece ışıkla dolaşmayın.
• Evcil hayvanlarınızı kumsalda başıboş bırakmayın.
• Kumsalda ateş yakmayın.
Deniz kaplumbağaları Mayıs ayından itibaren Temmuz ortalarına kadar kumsallara yuvalarını yapar.
Bir yuvada ortalama 100 kadar yumurta olur. Yaklaşık 2 aylık kuluçka süresi sonunda yumurtadan çıkan yavrular, sabahın ilk ışıkları ile denize yönelirler. Yumurtadan çıkan ve denize ulaşan yavruların yaklaşık %3’ü ergin hale (25 yıl kadar) gelip, doğduğu kumsala gelip yumurta bırakma şansı yakalar. IUCN Dünya Koruma Birliği tarafından bu yüzden nesli tehlike altında olan türler olarak sınıflandırılmıştırlar.
Ülkemiz denizlerinde yaralı olarak bulunan deniz kaplumbağaları için, Taşkent Doğa Parkı Rehabilitasyon Merkezi ve Meritta Deniz Kaplumbağaları Rehabilitasyon Merkezi bulunmaktadır.
Dünyamızda yaşayan canlıların nesillerini devam ettirebilmeleri için sürdürülebilir kalkınma, yeşil enerji yaklaşımlarını benimsemeliyiz. Denizlerdeki plastik kirliliğini azaltmak için sıfır atık kampanyaları, biyoçeşitlilik stratejisi için ekosistem restorasyonu prensip edinilmeli, iklim değişikliğine adaptasyon için karbon tutucu ormanlarımızı korumalı ve kapsadığı alanları genişletmeliyiz.