Ataoğlu: “ BİLİMSEL SUALTI ARAŞTIRMALARINDA ÜLKEMİZİ ULUSLARARASI ÇEKİM MERKEZİ HALİNE GETİRMEYİ HEDEFLİYORUZ”
Kuzey Kıbrıs’ın su altındaki kültür mirasının tespit edilip korunması adına önemli bir adım atıldı. Turizm ve Çevre Bakanlığı’nın UKÜ Arkeoloji Kültürel Miras ve Konservasyon Merkezi ile ortak yürüteceği projeyle KKTC’nin ilk su altı araştırma örgütü kuruluyor
Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, ülkedeki dalış alanlarının kurallarla belirleneceğini söyledi ve yapılan çalışmaların ardından Mağusa’ya bir sualtı müzesi kazandırılmasının hedeflendiğini kaydetti
KKTC’de sualtında bulunan arkeolojik değerler ve yakın tarihe ait kültür varlıklarına yönelik araştırma, belgeleme ve koruma çalışmaları başlatıldı.
Turizm ve Çevre Bakanlığı, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi ile Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Arkeoloji Kültürel Miras ve Konservasyon Merkezi ile ortak yürütülecek olan bu projeyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti karasularında ilk kez bu kadar geniş kapsamlı bilimsel bir çalışma yapılmış olacak.
Sualtı kültürel mirasını belgeleme ve koruma çalışmaları çerçevesinde
UKÜ Arkeoloji Kültürel Miras ve Konservasyon Merkezi Başkanı Doç. Dr. Müge Şevketoğlu başkanlığında arkeolog ve konservatörlerden oluşan bir ekip KKTC sualtı kültürel mirası arşivi adı altında araştırma sonuçlarını toplamaya başladı.
İLK ÇALIŞMA MAĞUSA’DA
Konuyla ilgili ilk çalışmalar Mağusa bölgesinde yapıldı. Burada yapılan çalışmalarda bir batık olmak üzere birçok gemi sığınağı ve ikiliman potansiyeline sahip sualtında kalıntılar tesbit edildi. Buluntular, amforaların yanı sıra taş çapalar ve ahşap gemi kalıntıları, çeşitli seramik örnekleri, değirmen taşları ve dalga kıranlara ait kesme taşlar ve bakır külçe olarak tesbit tedildi.
Ülkede sualtı buluntuların zenginliği, tüple denize dalma sporunun ve turizminin genişlemesi ve bu alanlara yapılan zararların ihbarlarının çoğalması üzerine harekete geçen Turizm ve Çevre Bakanlığı ile Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü, KKTC’nin ilk sualtı araştırma örgütü kurulmasını kararlaştırdı.
EĞİTİM PROGRAMLARI BAŞLAYACAK
Bu çerçevede Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi ile sualtı arkeolojik kazı ve araştırmalarda görevlendirilecek uzman personel sayısı ile mevcut dalış bilen personelin niteliklerinin artırılması amacıyla bu yıldan itibaren iki kurum arasında imzalanacak protokoller çerçevesinde gerçekleştirilecek eğitim programlarına 2019 yılında hız kazanması planlandı.
Kapasite geliştirme ve hizmet içi Sualtı eğitimi UKÜ tarafından Doç.Dr. Müge Şevketoğlu başkanlığında verilecek eğitim programında, sualtı çalışmalarında emniyet başta olmak üzere, ölçüm, belgeleme, fotoğraflama, tespit ve değerlendirme yanısıra, kazı teknikleri ve arkeoloji etik kuralları konularında eğitim sunulacak.
Dört farklı seviyede olacak eğitimin bir ayağı da Türkiye’deki sualtı kazılarında ve Türkiye’de sualtında lider olan önemli merkezlerde gerçekleşecek.
AZİMLİ
Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürü Fuat Azimli, bu protokol çerçevesinde, işbirliği içerisinde gerçekleştirilecek eğitim çalışmalarının sonunda eğitime katılanlara sertifika verileceğini açıkladı.
Fuat Azimli “Dört bir yanımızın deniz ile çevreli olan adamızda görev yapan uzman personele dalış yeteneği kazandırılarak sertifika verilmesine yönelik olarak planlanan söz konusu eğitim çalışmaları kapsamında 2019 yılına kadar uzman personelin kara ve deniz destek meslek içi eğitim çalışmalarını tamamlaması hedeflenmektedir. Söz konusu eğitim programlarına 2019 ve sonraki yıllarda da devam edilmesi planlanmaktadır” dedi.
SUALTI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALARI
Yakın zamanda duyarlı bir vatandaş tarafından ihbar edilen bir bölgede yapılan çalışmalar sonucunda geminin ahşap gövdesine, metal ve seramik eserlere ve mermerden işlenmiş parçalara ulaşıldığını söyleyen Fuat Azimli, eğitim programının tamamlanması ile bu bölgede KKTC’nin ilk bilimsel sualtı arkeoloji kazısının gerçekleştirileceğini kaydetti.
Fuat Azimli, sualtında veya karada, bakanlığın izni olmadan eser çıkarılması, tespiti durumunda ilgili makam olan Eski Eserler ve Müzeler Dairesine bildirilmemesi, belgelenmesi veya bilgi saklanması ve veya izinsiz çalışmalara teşvik edilmesinin Eski Eserler Yasası’na göre suç olduğunu vurguladı.
Araştırma izni verilen bölgelerde tüplü dalış yasağı getirildiği ve yerel polis ile istişare içerisinde çalışıldığı ifade eden Azimli, araştırma izin sahibi dışında yapılan dalışların yasak olduğunu bunun izinli araştırma alanına yasal olmayan müdahale olduğunu belirtti.
Fuat Azimli merkezin çalışmalarına destek verildiğini ve eksik malzemeleri dahil personel ihtiyacının genişletilmesi için gerekli adımların atıldığını belirtti.
ÖZEN
İki yıl önce aktif çalışmaya başlayan Eski Eserler ve Müzeler Dairesine bağlı kültür varlıklarını Bakım Onarım Merkezi Konservatörü Pembe Özen ise, merkezin aktif çalışmasının sualtı çalışmalarına büyük katkısı olduğunu, son çare olarak sualtından çıkarılması şart olan eserlerin konservasyonu yapılabileceği konservatör ve teknikerinin görev almasının önemine dikkat çekti.
ATAOĞLU
Konuyla ilgili açıklama yapan Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, amaçlarının dalış sporunu kısıtlamak değil bu sporu yapanlara yasayı hatırlatarak cezasının ağır olduğu mesajını iletmek olduğunu vurguladı.
Ataoğlu ülkede istenilen denizde şu anda dalınabildiğini, dalış yerlerinin turizme açık alanlara kısıtlamanın gerekliliğinin tartışıldığını ve dalış alanlarının turizme açık ve kapalı olarak belirleneceğini söyledi.
Dalış yapanların bu konulara hassasiyet getirmesi yolunda uzlaşmanın ilk adım olacağını dile getiren Ataoğlu, Sualtı Kültürel Mirası ile ilgili ihbarların özellikle bu yaz sezonunda çoğalması ile bu alanda kısıtlama yönüne gidilemesininde ciddi bir şekilde düşünüldüğünü belirtti.
Bakan Ataoğlu, özellikle yurtdışından ve Güney Kıbrıs’tan KKTC’ye gelerek kayıtlı dalış kulüplerini kullanmadan dalış yapılmasının sakıncalarına dikkat çekti ve amatör dalgıçların dalış okulları ile işbirliği yapılarak deniz altındaki kültrel mirasın korunması gerekliliğinin altını çizdi.
HEDEF, SUALTI MÜZESİ KAZANDIRMAK
Ataoğlu, UKÜ ve Turizm ve Çevre Bakanlığı ile ortak yapılan sualtı çalışmalarından elde edilen bulguların Kültür Varlıkları Bakım Onarım Merkezinde konservasyona tabii tutulduğunu ve ileriki aşamalarda çalışmaların devam ederek sonuçları ve eserleri ile Mağusa bölgesine bir sualtı müzesi kazandırılmasının hedeflendiğini kaydetti.